.: Artık Kafaya Takmam :. |
|
1- Yar mı Derim |
Bu gönüle giren
çıkmaz
Yuva yapan yuva yıkmaz
Bizde vefasız yar olmaz
Vefasıza yar mı derim .
Gel dediğinde gelmeli
İyi kötü gün bilmeli
Candan öte de sevmeli
Vefasıza yar mı derim
Ben mecnunum Leylam dır o
Ruhum gönlüm aynam dır o
Sevincime laylam dır o
Vefasıza yar mı derim .
Gel dediğinde gelmeli
İyi kötü gün bilmeli
Candan öte de sevmeli
Vefasıza yar mı derim
Hayattır bu olur kışı
Çatmamalı hilal kaşı
Yiğide yiğit yoldaşı
Vefasıza yar mı derim
Gel dediğinde gelmeli
İyi kötü gün bilmeli
Candan öte de sevmeli
Vefasıza yar mı derim.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
2- Hep Yalan |
Hey gidi günler hey
Bak düştük ne hale
Dur ömür dur hele
Yolumuz meçhule
Hep yalan hep yalan
Bu dünya boş yalan
Gelenler gidiyor
Yok baki yok kalan.
Ah gençlik çağları
Albümde resimler
Ar darda silindi
Nice dev isimler.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
3- Koca Gözlüm |
Gayrı sana ne diyeyim
Bu suç benim bu suç bende
Gönül yangın harmanında
Can eriyor bu bedende
Koca gözlüm suna boylum
Bu ayrılık oylum oylum
Ele mi yar ele mi yar
Ben dururken ele mi yar
Sen mutlu ol git ellere
Ben çekerim elemi yar.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
4- Artık Kafaya Takmam |
Davul zurna halayım
Zevk sefaya dalayım
Bu yaşa dek dert çile
Bundan sonra balayım.
Üstte hava karışmış
Ateş suyla barışmış
Kalbur üstü tilkiler
Bakın kimle yarışmış
Çalan dönsün köşeyi
İçip kırsın şişeyi
Bana sormayın dostlar
Ben bilmem hiçbir şeyi
Artık kafaya takmam
Ortalığı yıksınlar
Umurumda mı dünya
Kibrit çakıp yaksınlar.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
5- İşte Buna Yanıyorum |
Ömür boyu böyle
mutsuz
Güzelliğin solacak ya
İçindeki fırtınalar
Hep içinde kalacak ya
İşte buna yanıyorum.
Hayat hüzün, gülüşü yok
Bir hayat ki sönüşü yok
Pişmanlığın fayda vermez
Bu gidişin dönüşü yok
İşte buna yanıyorum.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
6- Yaşıyorum Öylesine |
Sorma gülüm sorma
Bir garip haldeyim işte
Gitmeseydin diyorum
Gitmeseydin
Beni böyle bırakıp da yıkıp
da
Sensiz kala kaldım ortalıkta
Tadı tuzu yok hayatın
Ortalık yangın yeri
Ortalık toz duman
Umutlarım, sıfırın altında
Erzurum
Gönlüm talan, gönlüm viran
Yaşıyorum öylesine
Yüreğin feryadını dile getir
Yanık türkülerde ara
sevdaları
Kaybedilmiş ne varsa aşka
dair
Türkülerdedir diyorum
Kapatıp gözlerimi dinliyorum
Yani yaşıyorum öylesine
Yüce dağların eteklerinden
Toprağın göz yaşlarıyla
Bulutları sinesine çekmiş
Hoyrat mı hoyrat
Haşin mi haşin
Ferman dinlemez
Akıp giden su gibi sevdim
seni
Farzet ki çağlar ötesi
Farzet ki insan yüzü
görmemiş
Yani kirlenmemiş
Temiz tertemiz
Gönlüm gibi, sevgim gibi
Sana olan aşkım gibi
Çoşuyorum, taşıyorum
Nice bentler aşıyorum
Seni arıyorum bulamıyorum
Yaşıyorum öylesine
Savaş meydanında yenik
düşmüş bir ordunun
Sağ kalmış tek yaralı askeri
gibi
Kan revan vücudum
Üstüme çevrilmiş binlerce
namlu
Yalvarmamı bekleyen adi
gülüşlü suratlara
Tükürüyorum çatlamış
dudaklarımla
Koşuyorumi düşüyorum
Vatanım vatanım diyorum
Vatanımı soluyorum
Bir Bayrak gibi
Seni arıyorum bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine
Yıkılmış etrafımda bütün
duvarlar
Karda kışta kalmış
Kolu kanadı kırık
Küçük bir serçe gibi
Uçuyorum, konuyorum
Üşüyorum,donuyorum, gücüm
tükeniyor
Yoruluyorum
Seni arıyorum bulamıyorum
Yani Yaşıyorum öylesine
Hayatın sihri bozuldu
Silindi bütün renkler
Sensizim,yalnızım
Bir garip haldeyim
anlayacağın
Ama yine seni arıyorum
Andıkça yanıyorum
Yaprak gibi dökülüyorum
Sinemi sensiz dağlıyorum
Ağlamak yakışmaz amma artık
ağlıyorum
Seni bir serçenin göz
yaşları kadar
Çok ama çok seviyorum
Hani serçeler ağladığı vakit
ölüyormuş ya
Son bir nefes
Alıyorum, veriyorum,alıyorum
Seni arıyorum bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine.Şiir
- Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
7- Diyemedim ki |
Gönülden geçenler dile gelmiyor
Seni seviyorum diyemedim ki
Kısmet uzanmadan ele
gelmiyor
Seni seviyorum diyemedim ki
Utancım kördüğüm oldu
dilimde
Mahvoldu ömrümden ne varsa
elimde
Kaç kere niyetlendim de
Seni seviyorum diyemedim ki
Faydasız sevgilim gayrı
nedense
Ah! kaçan fırsatlar bir geri
dönse
Dillerim tutuldu sanki,
nedense
Seni seviyorum diyemedim ki
Söz : Hayati Vasfi Taşyürek -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
8- Türküm Türkiyem |
Türküler söyleyin
hem inadına
Gurbet,hasret olsun az yanık
olsun
Köroğlu yüreği Veysel adına
Türküler ayakta halk tanık
olsun
Türküm can damarım ruhum
hediyem
Bayrağım ve sazım Türküm
Türkiye'm
Düğünüm de davul,zurnadır
coşar
O sevinci alır gurbete koşar
Gidip dönmeyenle bir ömür
yaşar
Varsın gözler bulut bulanık
olsun
Türküm can damarım ruhum
hediyem
Bayrağım ve sazım Türküm
Türkiye'm
Sığmayan coşkudur asra yıla
Ninemin ninnisi yüreğe cila
Bir uzun havada önünde sıla
Yeter ki gönüller uyanık
olsun
Türküm can damarım ruhum
hediyem
Bayrağım ve sazım Türküm
Türkiyem.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
9- Güzel |
Hele bir aşka tutul
Gönlün çalsın da güzel.
Gecenin sihri çıkar
Derde salsın da güzel.
Kaç buradan çık dağa
Aşk ateşin yak dağa
Yar gözüyle bak dağa
Gizli kalsın da güzel
Seven dert yer dert içer
Hayal eker düş biçer
Gece uykusuz geçer
Sırra dalsın da güzel.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
10- Ey Yüce Millet |
Bir seher vakti,güneş
gibiydik
Korkusuz yürek,başlarsa
dimdik.
Ne dağ dayandı,ne çöl ne
deniz
Hakkı yeşertti varan
gölgemiz.
Mazluma dosttur,zalime öç
tür
İmandan gelen ölçülmez
güçtür
Tarihi yazdık ödendi diyet
Uyuma irkil ey yüce milllet
Maziden ders al ibrettir
sana
İnanmak yeter kudrettir sana
Böyle bir cennet vatan kimde
var
Göremiyorsun gözünde perde
var.
Mazluma dosttur,zalime öçtür
İmandan gelen ölçülmez
güçtür
Tarihi yazdık ödendi diyet
Uyuma irkil ey yüce millet
Artık ileri kalmadan geri
Genç beyinlerle işle cevheri
Haydi birlikten bu güç
doğacak
Bu asır Türk'ün asrı olacak.
Mazluma dosttur,zalime öçtür
İmandan gelen ölçülmez
güçtür
Tarihi yazdık ödendi diyet
Uyuma irkil ey yüce milllet
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
.:
Sevmeyen Bilmez :. |
|
1- Dede |
Günü bayram eyledik
Mani türkü söyledik
Her yerde farklı curcuna
Dede biz böyle miydik
Çalan kaçtı Amerika
Arayan yok harika
Memur, işçi, emekliler
Kemerleri tam sıka
Gelen vurdu, giden vurdu
Öküz çift çift doğurdu
Yüzsüzde yüz kızarır mı
Hep Silifke yoğurdu
Aydın aydın olaydı
İş o zaman kolaydı
Halktan kopuk bu aydınlar
Dede hiç olmasaydı
Birisi bir söz atıyor
Tamam bomba patlıyor
Kırkı da farklı kırk telden
Halk gülmekten çatlıyor
Gelen vurdu, giden vurdu
Öküz çift çift doğurdu
Yüzsüzde yüz kızarır mı
Hep Silifke yoğurdu
Ata girmek tek çare
Atta türlü bahane
Biz koştukça at terliyor
Dede işimiz nane
Dede gitme kalsan biraz
Senin için bu türkü
Artık o devir değişti
Bu asırda gör Türk'ü
Gelen vurdu, giden vurdu
Öküz çift çift doğurdu
Yüzsüzde yüz kızarır mı
Hep Silifke yoğurdu.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
2- Sevmeyen Bilmez |
SEVDA NE DEMEKTİR
GÖNÜL ŞEHRİNİ
BİR TATLI BAKIŞA SATMAYAN BİLMEZ
YALNIZ GECELERİN ZALİM KAHRINI
HAYALE SARILIP YATMAYAN BİLMEZ.
DİYEMEM KAÇ SENE SAYAMAM KAÇ AY
UNUTMAK MI UNUT DEMESİ KOLAY
BAĞRIMDAKİ SANCI NASIL BİR OLAY
YARİ ELE GELİN GİTMEYEN BİLMEZ.
Söz : Hayati Vasfi Taşyürek -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
3-
Leyla |
Senin için düştüm
çöle
Gönül döndü solmuş güle
Beni böyle bile,bile
Ortalıkta koyma Leyla.
Olan oldu,gülen güldü
Felek canı sana böldü
Bu gariban artık öldü
Yaşıyorum sayma Leyla.
Aşkların aşkı Mevlâ'dır
Sevene çile evladır
Artık her güzel Leyla'dır
Bunu benden duyma Leyla.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
4-
Düğün |
Ahali ahali,
Düğün var ahali
Onu da kaybettik,
Vah Ali ah Ali.
Ay yıldız bayrağım
Çatıda naz eder
Kız anası ağlar
Nene ikaz eder.
Halaya hala ya,
Buyurun halaya
Emmi dayı tamam
Teyzeden halaya.
Davulla zurnayla
Şerbetler kurnayla
Düğün düğün olmaz
Kenarda durmayla.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
5-
Dağıtma Saçlarını |
DAĞITMA SAÇLARINI
BAHAR RÜZGARLARINA
GÜL DİYE KOKLYAN OLUR
KIYAMAM
BAKMA ÖYLE UZAĞA
GÖZÜN GURBET YARATIR
YOL DİYE BEKLEYEN OLUR
KIYAMAM
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
6- Sarı Zeybek |
ŞU DAĞLARIN
MEŞELERİ KARANLIK
ETEKLERİ OLUR ÇAYIR ÇİMENLİK
KIZANLARDA BURDA EDER YARENLİK
SARI ZEYBEK ŞU DAĞLARA YASLANIR
YAĞMUR YAĞAR PUSATLARI ISLANIR
SARI ZEYBEK DAĞDAN DAĞA TAŞINIR
TAŞINIR DA YÜCE DAĞLAR AŞINIR
MOLA VERİP GÖÇEN KIZI DÜŞÜNÜR
EFE DAĞDAN KÖYE DOĞRU SESLENİR
GÜZEL GÖÇEN SESİ DUYAR SÜSLENİR.
Söz : Hüseyin Nihal Atsız
- Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
7- Bırak Beni Haykırayım |
BEN EN HAKİR BİR
İNSANI
KARDEŞ SAYAN BİR RUHUM
BENDE ESİR YARATMAYAN
BİR TANRIYA İMAN VAR
PAÇAVRALAR ALTINDAKİ
YOKSUL BENİ YARALAR.
MAZLUMLARIN İNTİKAMINI
ALMAK İÇİN DOĞMUŞUM
VOLKAN SÖNER LAKİN BENİM
ALEVLERİM EKSİLMEZ
BORA GEÇER LAKİN BENİM
KÖPÜKLERİM KESİLMEZ.
BIRAK BENİ HAYKIRAYIM
SUSARSAM SEN MATEM ET
UNUTMAKİ ŞAİRLERİ
HAYKIRMAYAN BİR MİLLET
SEVENLERİ TOPRAK OLMUŞ
ÖKSÜZ ÇOCUK GİBİDİR.
Söz : Mehmet Emin
Yurdakul - Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
8-
Gidenler Dönmüyor Geri |
Canım tutuşuyor
içim yanıyor,
Ayrılık ne zormuş,çekemiyorum.
Hasret can ucunda,sinem kanıyor,
Hayal girdabından,çıkamıyorum.
Gidenler dönmüyor geri,
Sevdan bir ateş çemberi,
O gittiğin günden beri,
Gör ne haldeyim.
Geceler yalnızlık,geceler tasa,
Nereye bakarsam,bürünür yasa
Canıma razıyım,günah olmasa
Yüreğimden seni sökemiyorum.
Söz - Müzik :
Mustafa Yıldızdoğan |
9-
Gülsün Yüzüm |
Dursun bu kar boran
dursun
Bize de gün güneş doğsun
Şans yüzüme bir kez olsun
Gülsün artık gülsün be yar.
Araya gönül araya
Derman ara bu yaraya
İki yakam bir araya
Gelsin artık gelsin be yar.
Ümit kalmadı yarına
Yandı gönül aşk narına
Sevda gülüm baharına
Ersin artık ersin be yar.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
10- Tahtalık |
TAHTALIKTA KALBUR
VAR
AK ÇUVALDA BULGUR VAR
OĞLAN GİRDİ BAHÇAYA
YAĞLIĞINDA LOKUM VAR.
HANİ EVİN PARDISI
ARDIÇTAN MI ÇAMDAN MI
KAPILARI AÇMEYON
GAVUR ANAN EVDE Mİ.
KETEN GÖMLEK FİLFİLLİ
SİZDEN ÖĞRENDİK DİLİ
BU DİL BURANIN DEĞİL
ŞU BURDIR'UN BÜLBÜLÜ.
Söz - Müzik : Anonim |
11- Muamma |
AŞK DÜŞÜNCE AŞK ÖZE
SIRLARI ÇÖZE ÇÖZE
NE GEREK YOKUŞ DÜZE
KANAT VERİP KUŞ EYLER
AŞK NEFESTİR AŞK NEYLER
AŞİKAR BAZI ŞEYLER
KARINCA SUSUZ KALSA
GÖKYÜZÜNÜ YAŞ EYLER
DÜNYA FANİ KUL İBRET
NEFSİNİ YEN VE SABRET
GÖNÜL GÖZÜYLE SEYRET
SULTAN TACI BOŞ EYLER
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
12- Metin Tokdemir |
Dosdoğruydu ok
Tokdemir,
Zafer geldi yok Tokdemir,
Senin suladığın güller
Yeşerdi bak, bak Tokdemir.
Sevda Metin,yürek Metin,
Yollar yokuş,yollar çetin
Sen vuslata erdin amma
Nesilleri sarar methin.
Ömrü çileyle bilendi,
Pes etmedi hep direndi
Garip dostu dağ gönüllüm
Hem yiğitti hem erendi.
Söz- Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
.: İnsanlar :. |
|
1- İnsanlar |
Kimler geldi geçti
Dünya denen handan
Kalıcı bir eser
Geride tek kalan
Zengin ne götürdü
O servetten maldan
Fakirden farkı ne
Yalan hepsi yalan
Emanet bu dünya
Bedende can bile
Ne var ki sevgiyle
Yaşasak el ele
Bir yanda israflar
Bir yanda sefalet
Bir bebek ölüyor
Açlıktan merhamet
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan
|
2- Kolkola Gençler |
Bu memleket bahçe
sizlerse çiçek,
Sevgiyle hayaller gerçekleşecek,
Eğriler, yanlışlar hep düzelecek
Olursa kol kola kol kola gençler.
Tertemiz duyguyla, tek niyet ile,
Ayrım, gayrım olmaz adalet ile,
Bir savaş başlar ki cehalet ile
Olursa kol kola kol kola gençler.
Neyimiz eksik ki her şeyler mevcut,
Yunusça nefreti sevgide kurut,
İyi günde kötü günde bir vücut
Olursa kol kola kol kola gençler.
İlimde irfanda, kol kola gençler,
Akılda, mantıkta, kol kola gençler,
Gayrette, çabada kol kola gençler
Bu memleket için kol kola gençler.
Söz - Müzik: Mustafa Yıldızdoğan |
3- Akşama Kadar |
Güneş burada da var
Ta ki batana kadar
Yıldızlar yine parlak
Şafak atana kadar.
Gonca güllerim vardı
Burcu burcu kokardı
Rengi soldu sarardı
Sevip tutana kadar.
Bilsen şimdi nerdeyim
Çılgın gecelerdeyim
Uzun bir seferdeyim
Gücüm yetene kadar.
Söz : Dursun Ali Akınet - Müzik
: Mustafa Yıldızdoğan
|
4-
Kirpiklerin |
Kirpikleri
örceşiyor
Kaşıyla buseleşiyor
Öyle yaratmış ki Mevlam
Güldükçe güzelleşiyor.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan
|
5- Aşan
Bilir |
Aşan bilir karlı
dağın ardını
Çeken bilir ayrılığın
derdini
Bülbül kaça aldın gülün
nargını
Gül alıp satmanın zamanı
değil
Yaprak gazel olmuş duruyor
dalda
Vefasız güzelden bize ne
fayda
Bu ayda olmazsa gelecek ayda
Ölürüm vaz geçmem sevdiğim
senden
Selvinin dalları boyundan
uzun
Yavrular gözüme bir salkım
üzüm
Ölmeden görseydi o yari
gözüm
Koyun kuzu kurban olur o
zaman
Söz - Müzik : Anonim
|
6- Sevmişim |
Sen benim dağlarda
kır çiçeğimsin
Baharım, goncamsın sevmişim
seni
Bir ömür geçmişim,
geleceğimsin
Hayatım, canımsın sevmişim
seni
Bülbülün nazları güle
saklıdır
Aşkların özünde çile
saklıdır
Yaşanır söylenmez, dile
saklıdır
Aşikar vefamsın sevmişim
seni
Hasretin çökünce gönül
katına,
Başlıyor içimde deli fırtına
Ne gerek binmeye sevda atına
Kalbimde atansın sevmişim
seni
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
7- Amirim |
Ah anam ah yine
sana yazıyorum yine sana döküyorum içimi, senden başka kim anlar ki
beni. Dün o fırtınalı gecede eve giderken, karanlık kuytu bir köşede,
bir adam çıktı karşıma "Beyim, beyim" dedi elindeki yarım sigarayı
göstererek ateş istedi. Tam sigarasını yakıyordum ki, parmağından
yüzüğü görünce, o buz gibi elleri ta ciğerimi yaktı. Bu yüzük dedim,
kafasını kaldırdı, yüzüme baktı dokunma dedi. Hey Allah'ım bu o
Amirim. Sarıldım boynuna, tanıyamadı, hatırlayamadı beni. Yalvara
yalvara zor razı ettim eve gitmeye. Soğuktu. Bir Allah'ın kulu yoktu
ortalıkta, Bizden ve peşimden ayrılmayan siyah kediden başka. Eve
varıncaya kadar o günleri anlattım. Beni nasıl çatışmadan
kurtardığını, yüzüğü de o günün hatırası olarak parmağına taktığımı
daha başka Aydınlı plakacı 09 Osman'ı, Trabzonlu Laz Dursun' u,
Maraşlı Ede Ökkeş' i, Erzurumlu Yanık Ömer'i, ama nerede, beni
dinlemiyordu bile hep bir şeyler mırıldanıyordu ağırdan ve sessiz.
Gidenler gelmeyecek, gidenler gelmeyecek... Eve vardık, kediyi
kucağına aldı, kediyi ısıtıyordu, halbuki kendi titriyordu. Sobanın
farkında bile değildi garibim. Beraber çektiğimiz fotağrafları, bana
hediye ettiği cevşeni gösterdim oralı bile olmadı tedirgindi, bir
şeyler arıyordu, cebinden eski bir kağıt parçası çıkardı, baktı,
baktı kül tablasına bıraktı. Fark ettirmeden aldım bir telefon
numarası yazılıydı aradım. Telefona çıkan karısıydı.Amirimin yanımda
olduğunu söyleyince kadın öyle bir çığlık attı ki, kalp atışını
yüreğimde hissettim. Nasıl bu hale düştüğünü sorunca, kadın bir ah
çekip anlatmaya başladı. Teskeresi 12 gün geçen fakat çatışmada
olduğu için alayına dönmeyen evli, 27 günlük yeni bebeği olan, bir
evin bir oğlu, Sivaslı Ali adında bir asker kucağında şehit olmuş o
anda şuurunu kaybetmiş, velhasıl kafayı yemiş, vay be... Amirim ki
-25 derecede Hakkari'nin dağlarında kara kışa ve haydutlara karşı
meydan okurdu. Vatan dedi mi bir vatan daha çıkardı ağzından, zoru
sevdirmişti, çileyi sevdirmişti. Ay yıldızlı bayrak için ölümü ölümü
sevdirmişti Amirim. Lafın kısası güzel anam, bir sonra kadıncağız 2
çocuğunun da alıp geldiler. O karşılaşma anı var ya vicdansızı
merhamete getirecek bir an, karısını ve çocukları karşısında görünce,
o umursamaz adam, doğruldu, kanatlanacak kuş gibi öyle bir atıldı ki
çocuklarının üstüne, anlatamam. Ne kadar ısrar ettimse de kalmak
istemediler,vedalaştık. Kapının önünde arkalarından bakakaldım.
Kavuşmak ne güzel şey, ah bir de ben sana koşabilsem ey güzel anam.
Amirim sanki bir şey unutmuş gibi birden geri döndü. Elini omzuma
koydu, gözlerini gözlerime dikti, yutkundu yutkundu ve şu okkalı
sözler döküldü dudaklarından : "Bir ağaçtan bir milyon kibrit çıkar,
bir kibrit bir milyon ağacı yakar."
Söz : Mustafa Yıldızdoğan -
Müzik : Ercüment Ekin
|
8- Sevgi Allah'ım |
Biz sevgi garibi
Sevda fakiriyiz
Gönlümüz kuru
Gönlümüz susuz
Çölde can gibiyiz
Sevgi Allah'ım
Aşktan, meşkten uzak
Bir acı feryadız
Huzurun adı yok
Kavgalardayız
Solmuş gül gibiyiz
Sevgi Allah'ım
Söz-Müzik : Mustafa Yıldızdoğan
|
9- Barışa Hizmet |
Toprak anam, gök
gardaşım, su dadım
Sevgi çağlar yüreğimde, sel
mi ki
Ben doğarken yurdum diye
ağladım.
Ayrılığa dayanılır hal mi ki
Kirişteyim, kabzadayım,
yivdeyim
On altı yıldızlı mutlu
evdeyim
Yirmi dört kol yetiştiren
gövdeyim
Tek kökteki ayrı ayrı dal mı
ki
Yesevi'nin çeşmesinden
akmışım
Mevlana'nın gözleriyle
bakmışım
Yunusların tezgahından
çıkmışım
Senlik benlik dosta giden
yol mu ki
Yağız Osman tuğ dikince
Söğüt'e
Edebali gül yolladı yiğide
Öz gardaşım Abdal'ı da
beyide
Sarışınım esmerim de el mi
ki
Uçtu şarktan garba şaha
kalkan at
Sevgiliye eşti kılıç kalkan
at
Üç kıtaya nasıl gerdim kol
kanat
Anlatayım şu bendeki dil mi
ki
Yesevi'nin çeşmesinden
akmışım
Mevlana'nın gözleriyle
bakmışım
Yunusların tezgahından
çıkmışım
Senlik benlik dosta giden
yol mu ki
Bolayır'dan Sakarya'ya
atladım
Sütçü İmam namlusunda
patladım
Çete kurdum orduları
hakladım
Millet için yurt satılık mal
mı ki
Tarih boyu hizmet ettim
barışa
Çok kalmadı hedefime varışa
Miraç hızı ile çıktım yarışa
Uzay dağı aşılmayan sel mi
ki
Yesevi'nin çeşmesinden
akmışım
Mevlana'nın gözleriyle
bakmışım
Yunusların tezgahından
çıkmışım
Senlik benlik dosta giden
yol mu ki
Söz : Hayati Vasfi Taşyürek -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan
|
10- Ana |
Yanana yanana
Buz gerek yanana
Biri yaktı gitti
Sen bana yan ana
Sorana sorana
Deli de sorana
Bu yaşta bu saçlar
Neden ak sor ana
Kanana kanana
Gönülden kanana
Gözümden dökülen
Yaş değil kan ana
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan
|
11- Leyli Güzel |
Sinem delik deşik
oldu
Kirpiklerin ok mu güzel
Acınacak hala düştüm
Hiç insafın yok mu güzel
Bir bakıştı bir bakıştı
Bakış değil bir yakıştı
Gönlüm benden firar etti
O bakışla can tutuştu
Bir kuş gibi uçup gitti
Gönül yuvan viran kaldı
Senden yalnız hayallerin
Bir de acı figan kaldı
Leyli güzel, leyli güzel
Gel de beni güldür güzel
Bu ayrılık yetti cana
Bu yangını söndür güzel
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
.:
Mektup :. |
|
1- Bizim
Türkümüz |
Atlarımız aldan,
kırdan, yağızdan,
Akıncılar kopmuş gelmiş
Oğuzdan,
Küçüklü, büyüklü hep bir
ağızdan,
Dünyaca söylenir türkümüz
bizim
Kanundur, değişmez dünyanın
seyri,
Kimsenin kimseye dokunmaz
hayrı,
Savaştan yılmayız, Allah’tan
gayrı
Hiç kimseden yoktur korkumuz
bizim.
Üç laf etsem Türküm derim,
üçünde,
Sana cevabım var bana niçin
de,
Yetmiş iki buçuk millet
içinde,
İşte budur gerçek farkımız
bizim.
Söz : Bekir Sıtkı Erdoğan -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
2-
Dayanamıyorum |
Senden ayrı yaşamak,
Bana ölüm, bana zülüm,
Gitme gülüm uzaklara
Bensiz habersiz
Dayanamıyorum.
Yürek sende gidiyor.
Aklım sende, fikrim sende,
Sende beni koyup gitme
Gitme ellere
Dayanamıyorum
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
3- Vay Dünya |
El vurup yaremi
incitme tabip
Bilmem sıhhat bulmaz hicraneler var
Dert vurup da yarem eylersin derman
Her can kabul etmez viraneler var
Vay dünya dünya fanisin dünya
Vay dünya dünya yalansın dünya
Can ile cananı alansın dünya
Aşk ile pervane dönersin dünya
Dert ehli olanlar dermana gelir
Elbette arayan dermanın bulur
Sadık der ki kimde ne var kim bilir
Geçti güzar ettim elde neler var
Söz : Sadık Doğanay - Müzik :
Ali Ekber Çiçek |
4- Ya Sen Gel |
Fırtına kopuyor
içimde bilsen
Yağmurum sen olsan, gözümden insen.
Ey benim yoldaşım, gönül yüreğim,
Uykusuz gecemin ihlamı bir sen
Ya sen gel yanıma, ya da ben varayım
Derdine derman yaranı sarayım
Ey benim güneşim, ışığım, yıldızım
Seninle olayım sende kalayım
Çaresiz kalmışım bağlı bileğim
Kahretsin sen yoksun, nasıl güleyim
Ey benim hevesim, arzum, dileğim
Yaşamak seninle, öl de öleyim
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
5- Çoban Çeşmesi |
Derinden derine
ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi.
Gönlünü Şirin’ in aşkı sarınca,
Yol almış hayatın ufuklarınca,
O hızlı dağları Ferhat yarınca
Başlamış akmağa çoban çeşmesi.
O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi,
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi.
Ne şair yaş döker, ne aşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar,
Beyhude seslenir, beyhude çağlar,
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi .
Söz : Faruk Nafiz
Çamlıbel - Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
6- Dermanım
Sensin |
Yetti bu ayrılık
Yetti canıma
Yanına varsam
Elini tutsam
Halimi görsen.
Dermanım sensin,
Tabibim sensin,
İlacım sensin
Sensin bilesin.
Hasretin yanıyor,
İçimde ateş.
Ayazım olsan,
Yağmurum olsan,
Gel sen dindirsen
Dermanım sensin,
Tabibim sensin.
İlacım
sensin
Sensin bilesin.
Söz - Müzik :
Mustafa Yıldızdoğan |
7- Paylaşamam |
Bakışlarında bir
şeyler gizli
Sanki canımda can parçam gibi.
Kıskanıyorum baktığın yeri,
O gözler yalnız bana bakmalı
Paylaşamam,seni asla paylaşamam
Sensizliğe,alışırım ama seni paylaşamam.
Gönül dağıma girmeyin sakın,
Vurun öldürün,bir kursun sıkın
Her neyim varsa alın ve yakın
Yeter ki onu bana bırakın
Paylaşamam,seni asla paylaşamam
Sensizliğe,alışırım ama seni paylaşamam.
Söz - Müzik :
Mustafa Yıldızdoğan |
8- Paşa Gönlün Bilir |
Sana gülüm diyen
benim
Yüreğimde solamazsın
Benim gibi bir seveni
Çok ararsın bulamazsın
Bir günün bir güne uymaz
Çeşit çeşit huyların var
Ya tam yar ol, ya da çek git
Yeter bu kadar tantana yar
Sevmişim ben ta yürekten
Sevda ektim dert biçerim
Ne yapayım ne edeyim
Vefasızmış der geçerim
Paşa gönlün bilir gayrı
Ne ararım ne sorarım yar
Gece gündüz nasıl diye
Ne de kafamı yorarım yar
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan
|
9- Mektup |
Ya işte böyle gözüm,
bakıyorum da şunlara , şaşıyorum. Canım sıkılıyor, Allah canımı
alsın. Zengin babaları sayesinde, lüks arabalarla, gündelik sevgili
değiştiren, aşkı ve sevdayı iki öpücük zannedenlere kızıyorum.
Kızdığım gibi de acıyorum. Bana ne diyemiyorum işte. Takıyorum
kafama. Bölüyorum uykularımı. Çünkü bu gençlik bizim bizim.. Anlat
anlat diyorsun ya ikide bir, yaralı yüreğimle yaralamak istemezdim
seni. Ama sevda ne demek, ama gönül ne demek, vefa ne demek ve ben
seni nasıl sevmişim vay vay ki vay. Ben , insanların toprakla haşır
neşir olduğu, çocuklarına helal lokma için terlerini toprağa akıtan,eli
nasırlı mı nasırlı, yüzü güneş yanığı, gönlü ezelden yanık, güneşin
toprakla öpüştüğü, buram buram dert, buram buram hasret, buram buram
sevda kokan, hürriyet sevdalısı milyonlarca gençten biriyim. Anam,
abdestsiz göğsünü vermemiş bana,ola ki Allah'a ola ki Vatana, ve ola
ki sevdiklerine ihanet eder diye. Anamın ak ve helal sütünden midir
nedir? Vefasızlığın v' si yoktur kitabımızda. Hele güzelim sevdiğini
yarı yolda bırakmak nankörlüğün ve namertliğin en adisi budur işte.
Gönül dersen gönül, yürek dersen yürek, aşk dersen aşk, bırak
duygularımı yüreğimde. Yüreğimde bul kendini. Gel gör ki nasıl
sevmişim seni, vah vah. 18'inde deli taylara benzer kızlarımız,
geçit vermez yüce dağ gibi heybetli, şahin bakışlarında mertlik ama
yufkadır yürekleri. Onlar ki sevdiklerine toprak kadar vefalı onlar
ki sevdiklerine gün gibi, güneş gibi sadık, kardelen çiçekleri kadar
sabırlı, ki onlarda iffet, ki onlarda edep. Onlar sevdiler mi başka
severler güzelim. 21.asırda ne Karacaoğlan' ı ne Köroğlu' nu ne de
Ferhat'ı aratır yiğitlerimiz. Gönül, bu ya hep ulaşılmaz, erişilmez
dallara bağlanır. Çile ise çile dert ise dert, pes etmek mi asla. Ve
yiğitliğin kitabı yazılmaz gülüm. Yiğitlik yürekte gönülde gizlidir.
Yiğitlik sadece bilekte değil. Bizi biz eden bizi farklı kılan bu
düşüncemiz bu gönlümüz. Çünkü biz sevdiğimizi iki öpücük niyetine
değil, Allah'ın bir emanet kuşu bilip,bir ömür boyu aynı yastıkta
bir ömür sürmek için severiz. Ben sevdiğime gel dediğim vakit
dağları yırtıp gelen, git dediğim vakit kaşlarını çatmadan, arkasına
bakmadan gidendir. Zannetme ki korkudan, edepten, gönülden, sevgiden.
İşte güzelim, diyorum ya iki de bir, gönül dersem gönül, yürek
dersem yürek, aşk dersem aşk, bırak duygularımı yüreğimde, yüreğimde
bul kendini. Gel gör ki nasıl sevmişim seni vah vah.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
10- Kim Ne Bilsin |
Gözlerinde sevda
gördüm o anda,
Eridim karşında soldum kör oldum.
Kara bulut gibi gibi doldum o anda,
Yağmur oldum, dolu oldum, kar oldum
Kim ne bilsin karşılıksız yar oldum.
Dünya bedel konsa gönül tacıma
Değişmem kurban, kirpiğin ucuna
Varsın yansın gönül cana acıma
Alev oldum, ateş oldum, nar oldum
Kim ne bilsin karşılıksız yar oldum
Sevdam gizli kaldı sazım telinde,
Mustafa’m dökülür seher yelinde,
Görüşmek mümkün mü günün birinde
Hayal oldum serap oldum sır oldum
Kim ne bilsin karşılıksız yar oldum.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
11- Vatan Destanı |
O kadar dolu ki
toprağın şanla,
Bir değil sanki bin vatan
gibisin,
Yüce dağlarına çöken dumanla,
Göklerde yazılı destan
gibisin
Bir yandan hep böyle taştın
köpürdün,
Bir yandan cefalı bir ömür
sürdün,
Fakat ne derece ezilse dün,
Şimdi yine tunçtan kalkan
gibisin.
Bir insan nihayet kemikle
ettir,
Bu et bu kemiğe can
hürriyettir,
En büyük hürriyet Cumhuriyet’
tir,
Demek ki şimdi sen bir can
gibisin.
Söz : Halit Fahri Ozansoy -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
.: Bu Vatan Kimin :. |
|
1- Bu Vatan Kimin |
Bu vatan toprağın
kara bağrında
Sıra dağlar gibi
duranlarındır.
Bir
tarih boyunca onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir.
Tutuşup kül olan
ocaklarından,
Şahlanıp,köpüren
ırmaklarından,
Hudutlarda gaza
bayraklarından,
Alnına ışıklar vuranlarındır
İleri atılıp sellercesine,
Göğsünden vurulup tam
ercesine,
Bir gül bahçesine
girercesine,
Şu kara toprağa
girenlerindir.
Söz : Orhan Şaik
Gökyay - Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
2- Saçların |
Söküp atılmıyor
bende mi kusur?
Doğarken kök salmış öze saçların.
Bir kara sevda ki ya büyü ya sır,
Sığmıyor kaleme,söze saçların.
Örgüde bir başka,düzde bir başka,
Gizlendiği zaman nazda bir başka
Omuzda bir başka yüzde bir başka
Kirpik olmuş inmiş,göze saçların
İpekten sırmadan, tel tel yaratmış
Telini bir ömre bedel yaratmış
Sanki Vasfi için özel yaratmış
Dört mevsim bir başka taze saçların.
Söz : Hayati Vasfi
Taşyürek - Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
3- Abi |
Köyden geldim,köyden
şehre
Ne bileyim bir hoş abi
Betonların arasında
Arıyorum bir kuş abi.
Şaştım kaldım bu ne emek
Para mıdır her şey demek
İnsan demek,gönül demek
Gönüllerse bomboş abi.
Bir tek selam, deva derde
Kolu komşu neymiş nerde
Ölsem ölüm kalır yerde
Deme bana savaş abi.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
4-
Gaziantep Yolu |
Bahçalarda mor meni
Verem ettin sen beni
Nasıl verem olmayım
Eller sarıyor seni
Bahçalarda meleme
Yar göğsün düğmeleme
Ölürsem kanlım sensin
Gözlerin sürmeleme
Bahçalarda saz olur
Gül açılır yaz olur
Ben yarime gül demem
Gülün ömrü az olur
Ben sana yandım gelin
Yanağı allı gelin
Gaziantep yolunda
Öldürdün beni gelin.
Söz - Müzik : Anonim |
5- Arzum |
Arzumun peşinde
pervane oldum,
Bezdim yine bulamadım arzumu.
Eşsiz ceylan gibi çöllerde kaldım,
Tezdim yine bulamadım arzumu.
Nere gidem bu belalı baş ile,
Dünya sele gider gözüm yaş ile.
Aşk düğmesin tırnak ile diş ile,
Çözdüm yine bulamadım arzumu.
Reyhani'yim bulamadım yerimi
Her dertten örnek var aç defterimi,
Aşk yüzünden, nesim gibi derimi,
Yüzdüm yine bulamadım arzumu. .
Söz : Reyhani - Müzik :
Mustafa Yıldızdoğan |
6- Ruhum Zindanda Kaldı |
Gözlerim bağlanarak,
Elim kelepçelendi.
Karanlık perde perde,
Ruhumda şekillendi
Demir şakırtıları,
Ve nöbetçinin sesi.
Bir kaçak yakalandı,
Hazırlansın hücresi.
Beş numaralı hücre,
Zamanın buz tuttuğu.
Asırlara eş değerde,
Saniyenin artığı
Gün ışığına hasret,
Rengi solmuş bir deri.
Zaman,zaman ey zaman,
Bir ileri üç geri
Buraya mazlum düşmez,
O halde suçlusun sen.
Adalet yanılmaz ki,
Beyhude ne söylesen.
Konuş konuşamazsın,
Ağlamak, gülmek yasak
Bir yasak ki sormayın,
Yaşamak ölmek yasak
Ekmeğim taştan katı,
Ve kırık çanakta su.
Ölümü hatırlatır,
Zindanların uykusu.
Ve bir gün olmaz olur,
Demir kapı açılır.
Hürriyetin kokusu,
Üzerime saçılır .
Derler eğlen gül oyna,
Bedenin azad olsun.
Nereden bilecekler,
Ruhum zindanda kaldı
Şiir : Abdulkerim Kasım Baltacı
- Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
7- Dua |
Biz kısık sesleriz
minareleri
Sen ezansız bırakma,
Allah'ım.
Ya çağır şurda bal
yapanlarını
Ya kovansız bırakma,Allah'ım.
Bize güç ver, cihad
meydanını
Pehlivansız bırakma,
Allah'ım.
Kahraman bekleyen
yığınlarını
Kahramansız bırakma,Allah'ım
Bilelim hasma, karşı
koymasını
Bizi cansız bırakma,
Allah'ım
Ya dağıt kimsesiz kalan
sürünü
Ya çobansız bırakma,Allah'ım
Bizi sen sevgisiz,susuz
havasız
Ve vatansız bırakma,Allah'ım
Söz : Hayati Vasfi Taşyürek -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
8- Gitme Turnam |
Gitme turnam bizim
elden
Dön gel Allah'ın seversen.
Ayrılık ölümden beter,
Dön gel Allah'ın seversen.
Gitme turnam vuracaklar
Kanadını kıracaklar
Seni yarsız koyacaklar.
İkrar verdim dönülür mü,
Kalbim hain görülür mü,
Yarsız devran sürülür mü
Dön gel Allah'ın seversen.
Gitme turnam vuracaklar
Kanadını kıracaklar
Seni yarsız koyacaklar.
Söz - Müzik : Anonim
|
9- Türkü Sev |
Yüreklere yağmur ol
Umutlara umut kat
Toprak gibi sevgi dol
Kini nefreti kır at
Dedem korkut misali
Hacı Bektaş-ı Veli
Sevgi birlik temeli
Yunus'ta sevgi seli
Türkü söyle türkü sev
Türkülerle sevdalan
Yerden göklere kadar
Bayrak gibi dalgalan
Ayrılıkta azap var
Birlikte rahmet yavrum
Hava gibi su gibi
Hürriyet nimet yavrum
Sevgi ocağı okul
Bitsin dertler elemler
Barış dolu ülkemde
Sevgi yazsın kalemler
Türkü söyle türkü sev
Türkülerle sevdalan
Yerden göklere kadar
Bayrak gibi dalgalan.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
10- Mecnun Gibi |
Mecnun gibi
dolaşırım çöllerde
Hayal beni savuruyor yel
gibi
Ah çeker ağlarım gurbet
ellerde
Durmaz akar gözüm yaşım sel
gibi.
Kararsız günlerim gelip
geçiyor
Gidip sırrım yad ellere
açıyor
Evvel benim idi şimdi
kaçıyor
Beni görüp saklanıyor el
gibi.
Aşkın beni deryalara
daldırır
Bir dem ağlatırda bir dem
güldürür
İster azat eder ister
öldürür
Aşık Veysel kapısında kul
gibi.
Söz : Aşık Veysel - Müzik : Adem
Aslan Doğan |
.:
Yandı Yürekler Yandı :. |
|
1- Yandı Yürekler Yandı |
Kurtlar puslu
havada,
Toplandı Ankara’da
Giden heybetli Çınar
Milyonlarsa arkada
Vatan millet aşkına
Geçen çileli ömür
Yatak yorganda değil
Çınar ayakta ölür
Neyler Kerkük'te Türkmen
Türkistan neyler onsuz
Sabır ver yüce Mevlam
Kaldık başsız ve kolsuz
Yandı yürekler yandı
Yağan kar ile sönmez
Milyonlar bir ağızdan
Diyor Başbuğlar ölmez.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
2- Tanımadı |
Türküm müjdeydi
ülkeye
Gezdim söyleye söyleye
Bir gün söylemedim diye
Türküm beni tanımadı
Onlar bacım,onlar ağam
Onlardır sevincim tasam
Ahmet’im Mehmet'im Suna’m
Güllü’m beni tanımadı
Elimde doğmuş kuzular
Bir gün benden soğudular
Sordum ne oldunuz ne var
Sürüm beni tanımadı
Daha dün sözleştik şurda
Düğün hazırladım Yurda
Eller beni tanıdı da
Sözlüm beni tanımadı
Yine sizinleyim dedim
Nasılsam öyleyim dedim
Çıkıp ta söyleyim dedim
Kürüsüm beni tanımadı
Hırpalanmak ne kelime
Didik didk lime lime
Götürülürken ölüme
Ölüm beni tanımadı.
Söz : Arif Nihat Asya - Müzik :
Mustafa Yıldızdoğan |
3- Yalan |
Yağmur yağmakta,sular
akmakta
Esen rüzgarda,düşen yaprakta
Her ne var ise kara toprakta
Bir tek sen varsın gerisi
yalan
Bana benden yakın olan
sevgili
Her nefes aklımı alan
sevgili
Ruhumdan sineme dolan
sevgili
Bir tek sen varsın gerisi
yalan
Ne gençlik ne varlık ne
evlat ne yar
Canımda can gizli cananı
arar
Azrail peşimde dünyada ne
var
Bir tek sen varsın gerisi
yalan.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
4- Gül Çocuklar |
Perdenin
arkasındalar
Ha çıktılar çıkacaklar
Gece gündüz çalışarak
Dünyaya nam salacaklar
Bizim çocuklar
El ele gönül gönüle
Hepsi bir sevgi tohumu
Serpilip cennet vatana
Yeşertecekler yurdumu
Bizim çocuklar
İçi karamış milletin
Yüzünü güldürecekler
Aydınlık bir geleceğe
Dümeni döndürecekler
Bizim çocuklar
Gülün gülün gül çocuklar
Güneş olsun oyuncaklar.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
5- Böyle Değildik |
Sevgiyle bakardık,tüm
insanlara
Nefret, kin bilmezdik, böyle
değildik.
Düşkünü kollardık, kucak
açardık.
Garibe gülmezdik, böyle
değildik.
Yalan riya yoktu, sözler
senetti.
Selam her kapıyı açan
biletti.
Sevgi, saygı vefa aynı
niyetti
Dostluğu silmezdik, böyle
değildik.
Sabır vardı, şükür vardı,
sır vardı,
Edep vardı, haya vardı, ar
vardı,
Gönül vardı, sevda vardı,
yar vardı,
Sevgiden yılmazdık, böyle
değildik.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
6- İçim Gider |
Dağlar gibi,dağlar
gibi
Başım karlı dağlar gibi
İçimde bir sıkıntı var
Yar yoluma ağlar gibi
Kuzusuyla,kuzusuyla
Koyun meler kuzusuyla
Garip gönlüm nasıl gülsün
İçindeki sızısıyla
İçim gider, içim gider
İsmin duysam içim gider
Dizlerimde derman gider
İçin, için içim gider.Söz
- Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
7- Sen O Yandan |
Gönül bahçesine
reyhalar katak
Sen o yandan ben bu yandan
sevdiğim
Uzat ellerini güneşi tutak
Sen o yandan ben bu yandan
sevdiğim
Rüzgarlar esmesin bulut
ağmasın
Sevdan bana yeter yağmur
yağmasın
Durdurak dünyayı güneş
doğmasın
Sen o yandan ben bu yandan
sevdiğim
Meydani Merih'de yayla
yaylayak
Türküler söyleyip coşup
çağlayak
Yıldızları yıldızlara
bağlayak
Sen o yandan ben bu yandan
sevdiğim
Söz : Meydani - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
8- Vay Canına |
Geceler,geceler
Uykusuz geceler
Dünyanın tüm derdi
Hep bende geceler
Düşünce,düşünce
Gam,keder düşünce
İyi gün dostları
Kaybolur düşünce
Yavrular,yavrular
Dalda kuş yavrular
Elin derdi biter
Benim dert yavrular.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
9- O Garibim |
İrkilme beni
görünce
Yar ben yine o garibim
Araya hasretlik düştü
Sor ben yine o garibim
Sen çiğnedin ben yükseldim
Yer diye gökleri deldim
Kurtar,öldür diye geldim
Vur ben yine o garibim
Hayati'yem etme çalım
Ölürsem sana vebalim
Düşman mıyız be hey zalim
Gör ben yine o garibim.
Söz : Hayati Vasfi Taşyürek -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
10- Bizim Memleket |
İçimden tanırım ben
o illeri
Onlar ki zahirde viran
olurlar
Ardıçlı dağları çamlı
belleri
Aşanlar Şirin'e hayran
olurlar
Dökülür köpüklü sular
yarından
Baharlar yaratır kışın
karında
İçenler sihirli pınarlarında
Şöyle bir silkinir ceylan
olurlar
Başı boş kırlara salar
tayını
Elinden düşürmez okla yayını
Aklına getirmez zafer payını
Memleket yolunda kurban
olurlar
Söz : Faruk Nafiz Çamlıbel -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
.:
Han Duvarları :. |
|
1- Haydi Gençler |
Geceyi yenmeliyiz
Şafağa ermeliyiz
Hedef güçlü Türkiye
El ele vermeliyiz
Haydi haydi gençler
Sevgiyle çıkın yola
Çalışmak yarış olsun
Öyle bir eselim ki
Rüzgarlar yarış olsun
Haydi haydi gençler.
Durmayın, yorulmayın
Bu zafer senin hakkın
Türkiye düğün dernek
Coşmalı bütün halkın
Haydi haydi gençler .
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
2- Dile Gel Anadolum |
Neden dağlar karlı,
bulutlar kara
Dile gel hey Anadolum dile
gel
Bu mikrop saçan binlerce
yara
Dile gel hey Anadolum dile
gel
Kaldır Mevlana'yı, Hacı
Bektaş'ı
Şahlandır zeybeği coştur
dadaşı
Tüm sütçü imam et şanlı
Maraş'ı
Dile gel hey Anadolum dile
gel .
Söz : Hayati Vasfi Taşyürek -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
3- Han Duvarları |
On yıl var ayrığım
kına dağından
Baba ocağından yar
kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi
bağından
Huduttan hududa atılmışım
ben
Gönlümü çekse de yarin
hayali
Aşmaya kudretim yetmez
cibali
Yolcuyum bir kuru yaprak
misali
Rüzgarın önüne katılmışım
ben
Garibim namıma kerem
diyorlar
Aslımı el almış harem
diyorlar
Hastayım derdime verem
diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmışım
ben .
Söz : Anonim - Kaynak : Faruk
Nafiz Çamlıbel - Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
4- İbret Olsun |
İbret olsun türküm
sana
Dönmeyelim viran hana
Ecel mühlet vermez cana
Var iken kıymetini bil
Akan sular bir gün kurur
Bir kararda Mevlam durur
Bollukta çok dost bulunur
Dar iken kıymetimi bil
Tatlı dilin güleç yüzün
Ben olmazsam sarar hüzün
Mustafa'na iki gözüm
Yar iken kıymetimi bil .
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
5- Lokma
Gözlüm |
Bağlamışsın çöz
düğümü
Yaktı sevdan şu gönlümü
Muska mı yoksa büyü mü
Lokma gözlüm bende bende
Aklımda saklı durursun
Zamansız göze vurursun
Kırkikindi yağmurusun
Lokma gözlüm bende bende
Nasıl sevdim bile bilsen
Mustafa'nı duyabilsen
Öyle yer etmişsin ki sen
Lokma gözlüm bende bende .
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
6- Şehitler Ölmez |
Önce Vatan, Millet
Sonra ana ve yar
Bu yolda savrulan
Birileri var.
Ezan dinmez diyen
Bayrak inmez diyen
Şehit ölmez diyen
Birileri var
Bayrakla dertleşen
Toprakla birleşen
Can verip devleşen
Birileri var.
Ezan dinmez diyen
Bayrak inmez diyen
Şehit ölmez diyen
Birileri var.
Söz - Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
7-
Unutmadım |
Nasıl çıkarsın
aklımdan
Ruhumdasın unutmadım
Feryadımda ,eyvahımda
Ahımdasın unutmadım
Şiirimsin türküm sensin
Telaşımsın derdim sensin
Gözlerimden dökülensin
Yaşımdasın unutmadım
Sevdan uykuya salmaz ki
Geceye derdim sığmaz ki
Uykular unutturmaz ki
Düşümdesin unutmadım.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
8- Anam |
Gözleri yollarda ah
çeken anam
Seni istiyorum seni hep seni
Dua et duanla sılaya dönem
Seni istiyorum seni hep seni
Gözüm yok alemin devlet
malında
Kutlusunda kumaşında şalında
Gonca çiçeğinde fincan
falında
Seni istiyorum seni hep seni
Hasreti der gözlerimin
yaşında
Fikrimde zikrimde her gün
düşümde
Elinde aş, ekmek ocak
başında
Seni istiyorum seni hep seni.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
9- Hasretin Rengine |
Hasretin rengine
siyah mı desem
Ağarmak bilmiyor sonsuz
geceler
Ya gülerdim yada ölürdüm
görsem
Acep yarda nasıl bensiz
geceler
Yar yerine düş görürüm
yatakta
Herkes uyur ben yürürüm
yatakta
El dinlenir bun çürürdüm
yatakta
Gün doğmakla bitmez sensiz
geceler
Gel Hayati Vasfi ağlama hele
Kutsaldır aşk için çekilen
çile
Beklerim yolunu mahşerde
bile
Ömrümden uzansa sonsuz
geceler.
Söz : Hayati Vasfi Taşyürek -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
10- Yananı Gör |
Yananı gör yananı
gör
Gör halimi yananı gör
Ateş ne ki su söndürür
Gir içime yananı gör
Yana dursun yana dursun
Söylen O’na yana dursun
Belki bir gün uğrar yolum
Yönü yoldan yana dursun
O da yansın O da yansın
Ben yanmışken O da yansın
Güvendiğim tüm dağlardan
Ben çekildim O dayansın.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
11- Ne Mutlu |
Toprak bedenimi
sarsa
Bayrak gönlümdeki yarsa
Selam Edirne’den Kars’a
Adım, adım yürüyene
Yesevi'den başlayan yol
Hacı Bektaş,Yunus kol,kol
Hepsinde bir beraber ol
Gönül sözü dinleyene
Çağlar açtım,çağlar dürdüm
Yirmi dört boy hayat sürdüm
Dünyaya adalet ördüm
Medeniyet dileyene
Üç kıtada ayak izim
Üç kıtada dilim sözüm
Türk’üm, Türk’üm diye sazım
Avaz avaz söyleyene
Ne Mutlu Türküm Diyene.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
C* .: Türkiyem :. CCC |
|
1- Türkiyem |
Baş koymuşum
Türkiyemin yoluna
Düzlüğüne yokuşuna ölürüm
Asırlardır kır atımı suladım
Irmağının akışına ölürüm
Sevdalıyım yangın yeri bu
sinem
Doksan yıldır çile çekmiş
hep ninem
Pınarlardan su doldurur
Eminem
Mavi boncuk takışına ölürüm
Düğünüm, derneğim, halayım,
barım,
Toprağım, ekmeğim, namusum,
arım
Kilimlerde çizgi çizgi
efkarım,
Heybelerin nakışına ölürüm.
Söz : Dilaver Cebeci -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
2- Yalnızım |
Ne karşımda duran
olur
Ne peşimde yoran olur
Ne halimi soran olur
Kapım hasret vurulmaya
Yalnızım yapayalnız.
Gönül artık son gişede
Ne Fatma’da ne Ayşe’de
Unutuldum bir köşede
Sorulmaya sorulmaya
Yalnızım yapayalnız.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
3- Bu
Diyarda |
Mecnun Leyla’sını
arar
Aslı saçlarını arar
Beni bir titreme sarar
Bu diyarda bu diyarda.
Sevda yakar saza gelir
Kurtlar kuşlar söze gelir
Dağlar bile dize gelir
Bu diyarda bu diyarda.
Suyun akışı başkadır
Gülün kokuşu başkadır
Kızın bakışı başkadır
Bu diyarda bu diyarda.
Bu diyara bu diyara
Canım kurban bu diyara
Bu diyara bu diyara
Canım feda bu diyara.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
4- Barışmam |
Küstürdü yar beni
kırdı kalbimi
Düğün olsa bayram olsa
barışmam
Bilemedi kıymetimi kadrimi
Ağlasa sararsa solsa
barışmam
Vuslat diyarından etmişim
firar
Ben bu ayrılıktan görsem de
zarar
Gönlüm umuyor ya kararım
karar
Özür dilemeye gelse barışmam
Feymani'm kar yağdı boran
üstüne
Bina yapılır mı viran üstüne
Yemin etmedim ya Kur’an
üstüne
Gayrı bundan sonra ölse
barışmam.
Söz : Feymani - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
5- Sen Neredesin |
Yüce dağlar gibi
başım karlandı
Yağdım gözlerimden yaşım
karlandı
Yemedim içmedim aşım
karlandı
Deli divaneyim sen neredesin
Gören deli diyor derdi ne
demez
Öyle yalnızım dillerim
dönmez
Baykuş bile uğrak vermez
tünemez
Yıkık viraneyim sen
neredesin
Yıldızdoğan’ını bekletme
yeter
Beklemek gönlüme ölümden
beter
Kurbanım olayım çektirme
yeter
Sana pervaneyim sen
neredesin.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
6- Sesleniş |
Yalnızım ne kadar
aranıp dursam
Baş ucumda seni bulamıyorum
Güneşten vaz geçip susuz
olsam da
Seninle olmadan olamıyorum
Acaba yaşlı mı kara gözlerin
İçimde bir derin yara
gözlerin
Daldı mı uzak bir yere
gözlerin
Görmüyor bilmiyor
bilemiyorum
Her gece orda bir yaslanan
mı var
Sessizce kirpiği ıslanan mı
var
Uzaktan bana bir seslenen mi
var
Ne diyor sesini duyamıyorum.
Söz : Hüseyin Nihal Atsız
- Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
7- Hasret |
Şu dumanlı
doruklarda
Boz şahinler uçmaz gayrı
Gözelerden ağı çıkar
Alperenler içmez gayrı
Obam yurdum talan oldu
Destanlarım yalan oldu
Yollar birer yılan oldu
Kervanlarım geçmez gayrı
Hani mavi denizlerim
Üç kıtada nal izlerim
Kör mü oldu bu gözlerim
Çaşıtları seçmez gayrı.
Söz : Dilaver Cebeci - Müzik :
Mustafa Yıldızdoğan |
8- Gece
Yağmuru |
Her zaman böyleyim
böyledir huyum
Gece yağmurunda silinir
uykum
Dolar da boşalmaz şu gönül
kuyum
Sızar anılara gece yağmuru
Ruhumda bulutlar başka
biçimde
Bir hayal tufanı başlar
içimde
Ben yağmurun yağmur benim
peşimde
Gizli bir saklambaç gece
yağmuru.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
9- Bulamazsın |
Birgün beni
anlarsın da
Ararsın da bulmazsın
Yokluğumla alevlenir
Yanarsın da bulmazsın
Gelir o an aklın başa
Yalın ayak koşa koşa
Dağa taşa uçan kuşa
Sorarsın da bulamazsın
Ölüm ömür ardı dersin
Koca dünya dardı dersin
Bir Mustafa vardı dersin
Ararsın da bulmazsın.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
10- Yandı
Gönül |
Yandı gönül çekti
ayak
Issız dağlar başındayım
Sorman bu yanık halimi
Bir sevda ateşindeyim
Günüm gecem aramakta
Yaşlar yürek sulamakta
Bulmak da var bulmamak da
Razıyım ben peşindeyim
Karıncaya baktım durdum
Mustafam kendimi buldum
Dört mevsimde yerim aldım
Bahar değil kışındayım
Hayalinde düşündeyim.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
11- Ona Doğru |
Aşk gölüne batmak
için
Muhabbeti tatmak için
Canı tenden atmak için
Gidiyorum ona doğru
Gece günde kesişirken
Seher yeli esişirken
Dalda kuşlar ötüşürken
Gidiyorum ona doğru
Gece gündüz gözüm yummam
İki gözüm iki umman
Mustafama onu sorman
Gidiyorum ona doğru
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
12- Önkuzu |
Önkuzu hey Önkuzu
Önde gider Önkuzu
Anası Dursun demiş
Durmaz gider Önkuzu
Kuzu yürür kuzu yürür
Önde Önkuzu yürür
Kuzular meledikçe
Gönlüme sızı yürür
Dursun adı dursun adı
O gitti dursun adı
Binlerce türküm olsun
Yürekte vursun adı.
Söz : Niyazi Yıldırım
Gençosmanoğlu - Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
.: Üşüyorum :. |
|
1- Üşüyorum |
Izdırabımın sırrı
Kördüğüm bilmecede
Hatıralar tutuşur
Alevden bir gecede
Üşüyorum.
Kan sızar yüreğimden
Halimi bilmez fertler
Kambur üstüne kambur
Sırtımda yüklü dertler
Taşıyorum.
Zayıf tutsak bedenim
Kurtulurken tuzaktan
İşte ölüm meleğim
El ediyor uzaktan
Koşuyorum.
Söz : Abdulkerim Kasım
Baltacı - Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
2-
Geliyoruz |
Geceye kilit vurduk
Şafaklara yolculuk
Allah Allah diyerek
Genç ihtiyar ve çocuk
Geliyoıruz geliyoruz
Zafer bizim biliyoruz.
Allah için bu yolda
Can verecek erleriz
Bu türküde gençlik var
Coşku ile söyleriz
Geliyoruz geliyoruz
Zafer bizim biliyoruz.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
3-
Torunuyuz |
Hak yoluna
gidenlerin
Asa olsam ellerine
Er pir vasfı edenlerin
Kurban olsam dillerine.
Torunuyuz bir dedenin
Tohumuyuz bir bedenin
Münkir ile cenk edenin
Silah olsam bellerine.
Seyrani kaldırıp harmanın
Vaktidir Hakk'a varmanın
Deryaya akan ırmağın
Damla olsam sellerine.
Söz : Seyrani - Müzik :
Mustafa Yıldızdoğan |
4- Dost |
Yalnız benim yanmam bir fayda vermez.
Sen bana, ben sana
yanmayınca dost.
Bu yollar tükenmez, bu
yollar bitmez.
Sen bana, ben sana
varmayınca dost.
Mustafa’m çöl nedir orman
yerine
Yel mi eser dostsuz harman
yerine
Düşmanlar tuz eker derman
yerine
Sen beni, ben seni
sarmayınca dost.
Söz - Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
5- Gelsende Bir Gelmesende |
Artık olan oldu
bize
Gelsen de bir gelmesen de
Gelemeyiz biz yüz yüze
Gelsen de bir gelmesen de
Hep kendini çektin naza
Yok bahara yahut yaza
Bıktım gayrı yaza yaza
Gelsen de bir gelmesen de
Bir candır bu bir andır bu
Giden gelmez bir handır bu
Dağ taş değil insandır bu
Gelsen de bir gelmesen de
Göreceğim bir boş kafes
Ceset kalmış çıkmış nefes
Nerde o can nerde o ses
Gelsen de bir gelmesen de.
Söz : Osman Yüksel Serdengeçti -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
6- Nasıl Anlatayım |
Nasıl Anlatayım ben
bu halimi
Dile gelmez söze gelmez yanı
var
Bir ağıt yaktım ki neylesin
mızrak
Tele gelmez saza gelmez yanı
var.
Gönül bu güneşin peşine
düştü
Bazen de yoruldu düşüne
düştü
Rüzgara kapılıp yangına
düştü
Köze gelmez küle gelmez yanı
var.
Yüreklerde yangın kuyular
kuru
Mustafa'm şaşırdı yeşili
moru
Bulutsuz başladı çile
yağmuru
Sele gelmez bize gelmez yanı
var.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan
|
7- Türk Kızı |
Pınar başına geldi
Bir elinde güğümü
Çattı yay kaşlarını
Görünce güldüğümü.
Bağlamıştı gönlümü
Saçlarının düğümü
Bilmiyordum bu örgü
Acaba bir büyü mü?
Sordum nerededir yerin
Nedir senin değerin
Yedi kral vurulmuş
Ne bu ceylan gözlerin.
Hangisine varırsın
Bu yedi ünlü erin
Şöyle dedi bakarak
Göklere derin derin.
Kralların taçları
Beni bağlar düğümü
Orduları aşarak
Gönlümdeki düğümü.
Saraylarda süremem
Dağlarda sürdüğümü
Bin cihana değişmem
Şu öksüz Türklüğümü.
Söz : Hüseyin Nihal Atsız -
Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
8- Uyan |
Gelen giden vuruyor
Özün özde kuruyor
Gece artık bitiyor
Uyan yiğidim uyan
Uyan Türk gencim uyan.
Üç kıta yedi deniz
Bayrağınız gölgeniz
At koşturmuş dedeniz
Uyan yiğidim uyan
Uyan Türk gencim uyan.
Çalınıyor benliğin
Bozuluyor birliğin
Nerde senin mertliğin
Uyan yiğidim uyan
Uyan Türk gencim uyan.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
9- Çarpık
Çağ |
Doğru mu yanlış mı
karar sizlerin
Biz aklın durduğu çağda
yaşadık.
Ben dinsizim diyen
beyinsizlerin
Din dersi verdiği çağda
yaşadık.
Bazen kör kilitler vuruldu
dile
Bazen armağanlar kazandı
hile
Homonun komonun deyyusun
bile
İtibar gördüğü çağda yaşadık.
Zalime rüşvet ver nur ol çok
yaşa
Mabutlar kıbleler değişti
haşa
İnsanın çağı da demire taşa
Secdeye verdığı çağda
yaşadık.
Söz : Abdurrahim Karakoç - Müzik
: Mustafa Yıldızdoğan |
10- Garip Kuşum |
Garip kuşum bu
gelişin nereden
Uçup geldin hangi dağdan
dereden
Ben anlamam göğsündeki
yaradan
Beyhudedir bende melhem
arama
Melhem olsa koyarım öz
yarama.
Kim dost ola yarama ilişe
Bir eş bulsam öz derdimi
bölüşe
Gel aldanma yüzümdeki gülüşe
Dal ruhuma geçirdiğim ahı
gör
Gir kalbime içten akan kanı
gör.
Söz : Elmas Yıldırım - Müzik :
Mustafa Yıldızdoğan |
.: Doğuyoruz Ufuklardan :. |
|
1- Ruhum
Zindanda Kaldı |
Gözlerim bağlanarak,
Elim kelepçelendi.
Karanlık perde perde,
Ruhumda şekillendi
Demir şakırtıları,
Ve nöbetçinin sesi.
Bir kaçak yakalandı,
Hazırlansın hücresi.
Beş numaralı hücre,
Zamanın buz tuttuğu.
Asırlara eş değerde,
Saniyenin artığı
Gün ışığına hasret,
Rengi solmuş bir deri.
Zaman,zaman ey zaman,
Bir ileri üç geri
Buraya mazlum düşmez,
O halde suçlusun sen.
Adalet yanılmaz ki,
Beyhude ne söylesen.
Konuş konuşamazsın,
Ağlamak, gülmek yasak
Bir yasak ki sormayın,
Yaşamak ölmek yasak
Ekmeğim taştan katı,
Ve kırık çanakta su.
Ölümü hatırlatır,
Zindanların uykusu.
Ve bir gün olmaz olur,
Demir kapı açılır.
Hürriyetin kokusu,
Üzerime saçılır .
Derler eğlen gül oyna,
Bedenin azad olsun.
Nereden bilecekler,
Ruhum zindanda kaldı.
Şiir : Abdulkerim Kasım Baltacı
- Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
2- Selam Sizlere |
Selamü aleyküm
hoşgeldiniz
Sizleri Görmek ne güzel
gardaş
Derdimi acımı hafiflettiniz
hoşgeldiniz
Sizleri görmek ne güzel
gardaş.
Sazımı alıp ta geldim davete
İçimi dökem size bir katre
Cennet yurdumun her
köşesinden
Ayşeler'den Mehmetler'den
selam sizlere.
Vatanı candan aziz tutan
Yusuflar
Suçsuz suçsuz hapiste yatan
Yusuflar
Kur'an'ı hatmedip yutan
Yusuflar
Yusuflar'dan Yusufiye'den
selam sizlere.
Hepsi yeni açan taze çiçekti
Daha ne muratlar ne günler
görecekti
Lakin Mevla'm sevdiği kulu
kendine çekti
Aziz Şehitler'den selam
sizlere.
Ha unuttum sanmayın biri var
biri
Vatanına hasret kaç yıldan
beri
O ki gurbette "Ozanların
Piri"
Sürgün Ozanı Arif'ten selam
sizlere.
Bükmedik boynumuzu bükmedik
gardaş
Ümidi Mevla'dan kesmedik
gardaş
Yusuf oldum Şehit oldum
sürgün oldum bitmedim gardaş
Aynı yolun yolcuları selam
sizlere.
Hangisini dilerim oy hepsi
ayrı can
Bir yanda Kerkük bir yanda
Azerbaycan
Özbekistan Kazakistan
Türkistan
Serhat boylarından selam
sizlere.
Ocakta yanar ateş sönmez
közlere
Bizim ocak birliğimizi şükür
bakın gösterdi bizlere
Ozan Mustafa'm kurban
sizlere
Sazımla sözümle selam
sizlere..
Şiir : Mustafa Yıldızdoğan |
3-
Doğuyoruz Ufuklardan |
Göründü kuyunun
dibi
Engel değil boran tipi
Hepimiz bir güneş gibi
Doğuyoruz ufuklardan
Hilesi yok iş erlikte
Gönüller seferberlikte
Liderimizle birlikte
Doğuyoruz ufuklardan.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
4- Gece
Yağmuru |
Her zaman böyleyim
böyledir huyum
Gece yağmurunda silinir
uykum
Dolar da boşalmaz şu gönül
kuyum
Sızar anılara gece yağmuru
Ruhumda bulutlar başka
biçimde
Bir hayal tufanı başlar
içimde
Ben yağmurun yağmur benim
peşimde
Gizli bir saklambaç gece
yağmuru.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
5- Karam |
Uzanmışken gönül
güle
Hazan girer koyar hile
Doyasıya hayal bile
Kuramadım karam karam
Ağustosun karı mıyım
Çile keder dağı mıyım
Derman iken ağı mıyım
Bilemedim karam karam
Vatan vatan dedim durdum
Vatan için şehit oldum
Zindanları ben doldurdum
Bilemedim karam karam.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
6- Anlat Mektupta |
Günlerin ayların ne
isimleri
Gönder de hatırlat yok
resimleri
Unuttum unuttum tüm
mevsimleri
Kar nasıl yağardı anlat
mektupta
Arıyı peteği bal özünü de
Yeşili çimeni kır sözünü de
Unuttum unuttum gökyüzünü de
Kuş nasıl uçardı anlat
mektupta
Kelebek rüzgara kızar mı
bazı
Dal dal öpüp de eder mi nazı
Unuttum unuttum baharı yazı
Gül nasıl kokardı anlat
mektupta
Düşümde görürüm bazen anamı
El açıp yalvarır dua bana mı
Unuttum unuttum yaşlı babamı
O nasıl yiğitti anlat
mektupta
Beklerken hücremde sehpa
sıramı
Bir sızı gelip de yakar
şuramı
Unuttum unuttum yerim bura
mı
Er nasıl yutulur anlat
mektupta
Anlat anlat çünkü hasretiyim
bunların
Ozan Mustafa'mda özlem
yıllarım
Unuttum unuttum biten
yolları
Son nasıl derler anlat
mektupta.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan
|
7- Yanarım |
Kara bulutlara
hapsolmuş başın
Ufuklar göründü göze yanarım
Nerden kaynaklanır bu gözde
yaşın
Mazimden utanır öze yanarım
Ulu bir çınardım bir
zamanları
Köke kök arardım bir
zamanları
Üç kıta uzardım bir
zamanları
Şimdi yokuş yollar düze
yanarım.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
8- Şehitler
Ölmez |
Önce Vatan, Millet
Sonra ana ve yar
Bu yolda savrulan
Birileri var.
Ezan dinmez diyen
Bayrak inmez diyen
Şehit ölmez diyen
Birileri var
Bayrakla dertleşen
Toprakla birleşen
Can verip devleşen
Birileri var.
Ezan dinmez diyen
Bayrak inmez diyen
Şehit ölmez diyen
Birileri var.
Söz - Müzik : Mustafa Yıldızdoğan |
9- Eylül |
Yolumuz ayrıldı üçe
Toprak zindan ve sürgüne
Hazanlı Eylül gününe
Diyeceğim çoktur benim.
Fatihalar Şehitlerin
Zindanlarda yiğitlerin
Öksüzlerin yetimlerin
Saracağım çoktur benim.
Eylül'ün sonunda Ekim
Ekim'de ekilir ekin
Dostum kimmiş düşmanım kim
Bileceğim çoktur benim.
Unutmam Eylül ayını
Ah bildim kurdu mayını
Alanlar aldı payını
Diyeceğim çoktur benim.
Ozan Mustafa'm yaşına
Şehitlik gelse başına
Bu vatan millet aşkın
Vereceğim çoktur benim.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
10- Türk
Kalacağız |
Kırım Kerkük
Azerbaycan
Gönlümüzde öç olsa da
Ne şeref ki Türk doğmuşuz
Türk'üm demek suç olsa da.
Düşeceğiz kalkacağız
Türk doğduk Türk Kalacağız.
Türklük'ten gelir gücümüz
Tarihtir bizim ölçümüz
Kan ağlasa da içimiz
Sabırlıyız güç olsa da.
Nice Şehit salacağız
Türk doğduk Türk kalacağız.
Söz - Müzik : Mustafa
Yıldızdoğan |
 .svg.png)  .svg.png)  .svg.png)  |
  |

e - Posta:
HasKurt ÖzKurt
   
Bu site
HasKurt ÖzKurtTarafından
hazırlanmaktadır      |